Dyt. HÜLYA ÖZEL (Beslenme ve Diyetetik (Diyetisyen))
Bayramda Nasıl Beslenmeli?

Bayramın en güzel yanı, aile ziyaretleri ve o müthiş bayram sofraları. Ramazan ayı boyunca oruç tutarak beslenme düzenini değiştiren ve günlük öğün sayısını düşüren birey, bayramın gelmesi ve normal beslenme düzenlerine kavuşmalarıyla birlikte bir anda eskisinden de fazla yemek yeme eğiliminde bulunuyor. Sofrada geçirilen zamanların uzun olması ve yapılan her yemeğin tatma isteği, fark etmeden fazla yemek tüketilmesine neden olur. Dahası ramazan ayındaki beslenme düzeninin sonucunda metabolizma hızının yavaşlaması ve hemen ardından gelen Ramazan Bayramı'nda yağ oranı fazla, yüksek kalorili yiyeceklerle beslenilmesi mide ve bağırsak hastalıklarının önünü açıyor. 1 aylık oruç süresinin ardından birdenbire tüketilen aşırı yemekler, ağır şerbetli tatlılar, kafeinli içecekler, çikolata ve şekerlemeler sindirim sisteminde ve diğer organlarda çeşitli rahatsızlıklara yol açar. Bunların en önemlisi hazımsızlık, mide ve bağırsak problemleri. Bu nedenle bayramda yeme disiplinini olabildiğince korumak, bayram sonrası düzene daha kolay alışmayı sağlayacak.

"Ramazan'da zaten bütün bir ay boyunca yemedim; 3 gün yesem zararı olmaz." gibi düşünceler tehlikeli. Bayramda mükellef bir kahvaltıyla başladığınız günü, her gittiğiniz ziyarette ikram edilen börek ve tatlılara hayır diyemeyerek sonlandırmayın. Ramazan bayramı boyunca tatlı, çikolata tüketimine çok dikkat edilmeli, aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalı. Baklava - kadayıf yerine mümkünse meyveli ve sütlü tatlılar tercih edilmeli. Oruç zamanı bünyenin alışmış olduğu beslenme alışkanlığından yavaş yavaş düzenli beslenmeye geçilmeli. Oruçta ikiye inen öğün sayısını yavaş yavaş 3 ana ve 3 ara öğüne çıkartırken itinalı davranmak gerekir. Oruçluyken yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için ara öğün alışkanlığı çok önemli. Sadece ikram edilen tatlılarla öğün geçiştirmek yapılabilecek en büyük hatalardan biri.

Ramazan ayı süresince oruç nedeniyle yaşanan kabızlık gibi bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarının önlenmesi açısından, mevsiminde önerilen miktarda sebze ve meyve tüketimi önemli. Öğünlerimizden birinde mutlaka sebze ve salata olmalı. Özellikle bayram süresince sıvı alımı arttırılmalı, günde yaklaşık 1.5- 2.5 litre su içilmeli. Şekersiz komposto, ayran gibi sıvı besinlerle de sıvı ihtiyacı desteklenebilir.

Oruç etkisiyle yavaşlayan metabolizma kilo almaya neden olur, bu yüzden beslenmenin yanında fiziksel aktivite de büyük önem taşır. Metabolizmayı hızlandırmak için spor yapmak, merdiven kullanmak, bisiklete binmek, en azından yemeklerden sonra yürüyüş yapmak faydalı olacak.

Ziyaretlerde bayramda bir yere tatile gidilmişse açık büfe tuzağına düşmeyin. Göz mideden büyüktür derler, insanlar tabakları tıka basa dolduruyor, kalanı dökülüyor. Bayramda, besin tüketiminin kısıtlandığı bir dönemden çıkılmış gibi hissedilse de, kontrolsüz besin tüketimi engellenmeli; sofranın başına oturup tek seferde çok fazla ve hızlı yemek yeme, az su içme, ara öğün atlama, şekerli besinlere gereğinden fazla yönelme ve hareketsiz yaşam sürdürme alışkanlığından vazgeçilmeli.

Unutmayın! İkram edilen her şeyi yemek zorunda değilsiniz. Reddetmesini bilmelisiniz. Gözünüz değil, mideniz doysun.Sofranız afiyetli, paranız bereketli, kararlarınız isabetli, yuvanız muhabbetli, kalbiniz merhametli, bedeniniz sıhhatli, yüzünüz mutlu, Ramazan bayramınız kutlu olsun. Sağlıkla kalın...